BİR ZAMANLAR

1. ÇEŞMELER
Çeşmeler bir devrin hayat saatidir. O saatler sadece vakit değil belki asıl hayatın akışını gösterir. Şimdi ise o saatler çalışmıyor. Sanki saatler durmuş gibi. Hayat orada akmıyor artık. Ne de gelip geçenlerden bir ayar duygusu var. Zaman ki döneli zaman ki kara duyguya çevrileli yüz verdiği yok kimseden. Ne bir anı bırakıyor, ne bir pişmanlık. Kimsesiz kalmışlar, garipler gibi. Ağaç dalları sarmış, böğürtlenler sevdalanmış, yosunlar halay çeker olmuş, kurbağalar ağlamaz olmuş, kuşlar ötmez olmuş, hayvanlar geçmez olmuş kenarından, arılar şaşırmış bu ne hal diye, yabani hayvanlar mekan tutmuş çeşmelerin çevresini. Bazen yarısı yere gömülmüş, Boğulurcasına. Sökülmüşler, dağılmışlar, kaybolmuşlar kimin umurunda. Çeşme akar bir şey değil şimdiki hayatın çağlayanında.
Yolu ve durağı, köşeyi ve durup dinlenmeyi de gösterir oysa çeşmeler. Sırf onun konumlarından yol bularak köyün tarihi yazılır. Zaten yazılmalıydı. Suları desen kim bilir şimdi nerde? Hocanınçeşme, Kokorçeşme, Dağçeşme, Latifinçeşme, Abbasçeşme, Köyçeşmesi, Aşağıçeşme, Küçükçeşme, Ayvazgözüçeşme ve daha nicesi. Hani ustalar, hani hattatlar, hani hani sahipleri… Kadından çocuğuna su taşıyan kişiler nerede? Nerede eşeğini, atını, ineğini, koyun ve keçilerini sulayanlar. Başında dert yanıp türkü yakaran çobanlar. Hepsi gitmişler faniye. Suyla yaşayıp, suyla kalkan faniler. Lakin kime ne, kime ne? Bozuk bir saat kimi ilgilendirir? Yıkık bir çeşmenin yanında kim gölgelenir? Yalnız desen, kimsenin uğramadığı bu yerlerde. Kimi yok olmuş, kimisi can çekişiyor, kimisi de zoraki hayatta durmaya çalışıyor. Bazen bunlara görünce selam veririm, suyundan avuçlarım, kurnalarını okşarım, uzaktan ve yakından nazla bakarım. Vaktiyle başlarında bekleyen ve konuşulan insanları hayal ederim. Şimdi bir hayali bile doldurmayan kurumuşluğun akışı içinde öylece kalakalırım. Oysa ne güzel korunabilinirdi her şeye rağmen. Suları akmasa bile görünüşleri yeterdi. Acaba tekrar iletişim noktası olarak nasıl dönüştürülebilinir diye düşünmeden kendimi alamıyorum. Hayır, hayır, bilirim, hayal eder düşünürüm de başlarına gelecekten korkarım. Zaten bazılarının başına gelmiş gelişmişliğin, teknolojinin ardından. Sakın, sakın derim. Bırak bir suçun kalıtı olarak beklesinler zamanı. Öylece. Kalakalsınlar vahşetin çarpıntısında. Yenik. Kör. Uykusuz.
Hayat değişince zaman da değişir. Değişen hayat, kötünün sopasıyla yürürse yeni hayat gelişmişlik ruhunu yok sayar. Oysa çeşmeler toplumsal şuurun gürül gürül aktığı ortak şiirin tam kendisidir. Hayatın kaynağı sayılan suyun her türlü felsefi incelikten süzüldükten sonra bir tek insana bir köşecikte sunuluvermesi sembolik olarak neleri içermez ki? Dünün dünyası çeşmenin sembolik birlikteliği altıda topluma doğru püskürüp saçaklanırken, bugün, çeşmenin yalnızlığında, terk edilmişliğinde, susuz bırakılmışlığında, insan ve birey algısının yansıması barınmaz mı?Bugün birey kayıp, çünkü ortak şuur uçtu. Tarihin kolu koptu. Sesi kısıldı.
Nerde terk edilmiş, etrafına kümelenmiş yığıntılarla boğulup görünmez hale getirilmiş bir çeşme kalmışsa kenarda köşede, o, artık tıkırtısını dışarı vermeyen küskün ve mağrur saatler gibi işlemektedir aslında. Ben bu yüzden ilk fırsatta onlara elimi sürer,buz gibi suyunu yüzüme vururum. Hatlarındaki su gibi seke seke akışını izlerim. Yüzleri yanık, ışıkları gölgeli bile olsa bilirim zaman eskimez. Onlar eskimeyen zamandırlar. Korkarım ki bir gece yola çıkıp hepten bizi terk edip gitmesinler.
Lakin yine de bir sonu gelmez barbarlık bir tek taraflı ateşkes duygusu da verir şimdiki çeşmelerin görüntüsü. Artık yapısı bozulmuş, girişi çıkışı değişmiş, kuştan, ağaçtan ve kendi varlık gerekçesinden koparılmış çeşmeler. Yanı yöresi onarılıp temizlense bile bir şey değişmez. Topraktan sökülmüş ağaca benzerler. Sabah güneşinin şevki ve gün batımının nazlı hüznü vurmaz yüzlerine. Suları kesilir, şırıl şırıl akan kurnalarına musluk muamelesi yapılır ve Hırvatçılardan ucuza alınmış parlak metaller takılır halka gibi kilit gibi.
Üzeri değişmiştir artık. Çekiç ile şekil verilen taşlar yerine ucuz mermer almıştır yerini. Gökyüzünden inen tozlar, metal parçaları, çer çöp iner başına. Çeşme, gelenin geçenin unutup yokluğunu kanıksadığı ayrıntıdır sadece. Boşluğa asılmış zaman kırpıntıları. Şiir nasıl çekiliyorsa hayattan çeşmeler de öyle. Uzakta. Tek. Yalın. Yalnız.
1.HOCANINÇEŞME
2.DAĞÇEŞME
3.KOKARPINARÇEŞME
4.LATİFİNÇEŞME
5.SOLUCAKPINARÇEŞME
6.KÖSELİÇEŞME
7.ABBASÇEŞME
8.AKÇALÇEŞME
9.KÜÇÜKÇEŞME
10.KÖYÇEŞMESİ
11.AŞAĞIÇEŞME
12.AYVAZGÖZÜÇEŞME
13.MEZARLIKÇEŞME

1.KÖY ÇEŞMESİ ... Köy Çeşmesi, köy meydanında, köy kahvesinin alt tarafında bulunur. Köy çeşmesi, köyün ilk kurulduğundan itibaren var olan çeşmedir. Suyu Çeşmebaşı denilen üç yüz elli metre yerden gelmektedir. Daha önce su direk olarak kaynaktan alınıp getirilmiştir. Su için bir ark kazılmış, hendeğin sağına, soluna, altına ve üstüne düz taşlar döşenerek getirilmiştir. Getirilen su çeşmenin üzerine dört tane üstü açık boru ile akıtılmıştır. Suyun aktığı yere ağar yapılmıştır. Ağarın akıntı tarafına küçük bir ağar daha yapılmıştır. Büyük ağar hayvanların su içmesi için yapılmıştır. Küçük ağar çamaşır ve benzere şeyleri yıkamak için yapılmıştır. Çeşme ve ağarlar taştan örülmüştür. Önüne basit bir taş kaldırım yapılmıştır. Burada akşam sabah hayvanlar su içmektedir. Köy kadınları ve çocukları evlerine burada su taşımaktadırlar. Akşama kadar tarlada bahçede çalışan kadınlar ellerinde kuşkuları ve bakırları ile çeşmeye gelip su doldurmaktadırlar. Kadınların akşam yorgunluğunda buluşmaları ve dedikodu yaptıkları yer burasıdır. Çünkü o zamanlar evlerde su yo idi. Evlerdeki su ihtiyaçlarını köy çeşmelerinden karşılarlardı. Bakırlarını dolduran ve dedikodusunu tamamlayan kadınlar sularını kuşkularına asarak yavaş yavaş evlerinin yolunu tutarlardı. Köy Çeşmesi yaz kış aynı hızda akmaktadır. Köy çeşmesi 1970’li yıllarında değişiklik yapılmıştır. Çeşme başından getirilen su künk denilen borulara alınmıştır. Daha önce yağmur yağdığında bulanık akan sular biraz daha berrak akmaya başlamıştır. 1990’ yıllarında çeşme yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. Çeşme başına bir tonluk depo yapılmıştır. Depodan su plastik borulara alınmıştır. Plastik borularla su Köy Çeşmesine taşınmıştır. Su deposundan akan fazla su bahçelere gitmektedir. Bu zamanlarda Köy Çeşmesinde de değişiklik görünmektedir. Çeşme betondan yapılmıştır. Ağar ve küçük ağar da betondan yapılmıştır. Yine küçük deposu korunmuştur. Su boruları paslanmaz yuvarlak çelik borudan yapılmıştır. Su gideri önceden açıktan akmakta iken şimdi gider borusuna alınmıştır. Akan su yaz aylarında bahçe sulamakta kullanmaktadır. Son zamanları da Köy Çeşmesi mermer ile kaplatılmıştır. Çeşmenin etrafı paket kaldırım taşları ile döşenmiştir. Ancak eskisi gibi kadınların ve çocukların uğrak yeri değildir. Hayvan sulamalar da azalmıştır. Çünkü, şimdi bütün evlerde şebeke suyu vardır. Evlerin her köşesinde sular akmaktadır. Hayvanlara gelince, köyde eskisi gibi hayvan yoktur. Önceden bütün hanelerde hayvan bulunurken, şimdi sayılı kimselerde vardır. Hele eşek ve at dersek yok kadar azdır. At kişneme ve eşek anırma sesleri duyulmamaktadır. Değişmeyen tek bir şey var. O da çeşmenin kurnalarının suyu. Kurnanın suları devamlı aynen akmaktadır.
2.AŞAĞI ÇEŞME
...
Aşağı çeşme köy çeşmesinin 50 metre altında bulunur. Suyunu Köy Çeşmesinden alır. Çeşme başından borularla gelen su Köy Çeşmesinin havuzunda birikir. Burada başak bir boru ile Aşağı Çeşmeye gider. Bu çeşme tek kurnalıdır. Suyu diğer çeşme gibi yaz kış devamlı akar. Yazın soğuk, kışın ılık akar. Bu çeşme de aynen diğer çeşme gibi akmaktadır. Tarihi de aynıdır. Köyün ilk kurulduğundan itibaren vardır. Çeşme tek kurnalı olarak yapılmıştır. Aşağı çeşme duvar ve ağarı taştan yapılmıştır. Su borusu ilk yapıldığında açıktı. Demir borunun üstü açık şeklinde idi. Yanlarında ve zemin döşemesi, eski medeniyetlerden kalma oyma ve kesme taşlarla çevrili idi. 1970’li yıllarda çeşmenin ön duvarı, ağarı ve kurnası değiştirilmiş. Üstü açık boru , yuvarlak boru haline getirilmiş.Ön duvarı ve ağarı betondan yapılmış. Yakın zamanda bir hayırsever tarafından etrafı mermer ile kaplanmış. Eskisi gibi olmasa da yine insanlar su dolduruyor ve hayvanlar su içiyor. Kalan su ile yaz aylarında bahçe sulanıyor. Diğer zamanlar köy dersine akıyor. Oradan da Uluabat Gölüne gidiyor.
3. KÜÇÜK ÇEŞME
Eskiden Küçük Çeşme, köy meydanında bulunurdu. Köy meydanına girişte, köy kahvesine dönüş ile Dibek önüne giriş yolunun tam orta yerinde üç yol ağzında bulunuyordu. Çeşme taştan yapılmış, küçük bir su borusu ile suyu akar ve küçük bir ağarı bulunurdu. Suyu devamlı akar, yazı biraz suyu azalırdı. Bu çeşmede de genç kızların toplandığı, aşklarını anlattığı, delikanlılara naz yaptıkları uğrak bir yer olma özelliğindeydi. Kadınları kovalarına su doldurup eve götürdükleri bir yerdi. Çeşme suyunu 20 metre yukarıdan alırdı. Küçük bir boru ile suyu gelirdi. Yukarıdan bakıldığında çeşme görünmezdi. Ancak yanlardan ve alttan görünürdü. Çeşme 1974 yılında köy yolunun yapılması sonucu, dozerlerle yok edilmiş ve toprağın altında kalmıştır. Suyu da dolayısıyla yer altına çekilmiş ve tarihi yapı yok olmuştur. Küçük çeşme yerine daha sonraları, çeşme başındaki depodan borularla su getirilerek canlandırmaya çalışılmıştır. Çeşme 20 metre yukarıya, yol kenarına yapılmıştır. Bu Küçük Çeşme birkaç defa onarım geçirmiştir. En son bir hayırsever tarafından mermer ile kaplanmıştır. Küçük Çeşme şu anda sadece birkaç hayvanın su içtiği bir yer olarak hatıralarda kalmaktadır. Çeşmenin bir küçük deposu, demirden kurnası, hayvanların su içmesi için yapılmış ağarı bulunmaktadır. Suyu devamlı akmaktadır. Bu çeşmenin suyu da Köy Çeşmesi, Aşağı Çeşme gibi aynı sudur. Hepsi de Çeşme başından gelmektedir.
4. AYVAZGÖZÜ ÇEŞME ... Ayvazgözü Çeşme, köyün kuzeyinde Efe Hasan’ın evinin kuzey kısmında bulunuyordu. Bu çeşmeyi rahmetli İlyas (Ellez Dayı) Balkan yaptırdı. 1970’li yıllarda Köy Çeşmesinin, Aşağı Çeşmenin ve Küçük Çeşmenin yapılmasından dolayı Ayvazgözü Mahallesinde de su ihtiyacı doğdu. Buradaki hane halkının ihtiyaçlarının giderilmesi ve hayvanlarının daha rahat sulayabilmeleri için bir çeşme yapılmasına karar verildi. Bu mahallede yaşayan İlyas Balkan buraya bir çeşme yaptırdı . Çeşmenin suyu yine çeşme başından gelen borularla, Köy Çeşmesinin deposundan alındı. Borular yer altına döşenerek mahalleye getirildi. Bir kurna ve bir ağırdan oluşturuldu. Çeşme basit taş ve betondan yapıldı. Başına da İLYAS BALKAN HAYRATI yazıldı. Bunu kıskanan ve çeşme yapımına karşı çıkan birkaç aile İlyas Balkan’ın ölümünden sonra çeşmeyi kullanamaz hale getirdiler. Çeşmenin ömrü uzun sürmedi. Çeşme boruları yer altında, çeşme duvarı kenarda harap halinde duruyor. Allah ıslah etsin demekten başak çaremiz kalmıyor. Yapılan bir hayır, bir başkaları tarafından yok ediliyor. İlyas Balkan dayının köyde bir çok eseri var. Bunlar ileride yazılacaktır. ( İlyas Balkan Kimdir: İlyas Balkan aslen Mustafa Kemal Paşa ilçesine bağlı Körekem köyündendir. 1910-1915 yılları arasında babası savaşta şehit olmuş annesi ve kız kardeşi ile birlikte köyümüze gelmişlerdir. Annesi Otmanlar sülalesinden biri ile evlenmiştir. Daha sonra Ramazan Otman adında bir üvey kardeşi olmuştur. Babası muhtemelen Balkan harbinde veya Çanakkale Savaşında şehit olmuştur. Kendisi Korubaşı köyünden, yine Ayva Köyünden gitme Zeyni denilen kadının kızı Ümmügülsüm ile evlenmiştir. 1 oğlan 3 kız çocuğu olmuştur. Oğlu erken yaşta ölüp, kızlarının zürriyeti devam etmektedir. Köye geldiğinde hiç malı mülkü olmadığı halde, köyün ileri gelenlerinden olmuştur. Elinden her türlü zanaat gelmektedir. Nalbantçılık, semercilik, süpürgecilik, ayakkabıcılık,yumurtacılık, bakkalcılık, esnafçılık, çiftçilik vb. Elinden her türlü iş gelmektedir. Köyün giriş çıkışlarına yol kaldırımı döşetmiştir. Başka çeşme ve kuyuları vardır. Kasım 1980 yılında Allah’ın rahmetine kavuşmuştur. Allah rahmet eylesin.)
5. MEZARLIK ÇEŞME ...
Mezarlık Çeşme, Ayva Köyü’nün girişinde, su deposunun altında, mezarlık duvarının dibinde yer almaktadır. Bu çeşme 1994 yılından sonra yapılmıştır. Köy tarihinin en yeni çeşmelerindendir. Köy kanalizasyonu ve köye şebeke geldikten sonra yapılmıştır. Köy şebeke suyu, köyün doğu tarafında iki bin beş yüz metre uzaklıkta Gerdeme denilen yerin yanında bulunan Suçıkanın suyu getirilmiştir. Su plastik borular döşenerek, mezarlığın yanına on tonluk su deposu yapılarak, depoya getirilmiştir. Su deposu, 2009 yılında Bursa Büyükşehir Belediye’sine geçmiştir. Büyükşehir belediyesi depoya arıtma tesisi kurmuştur. Fakat şebeke suyun başı tam donanımlı olmadığı için en ufak yağmurda, sular bulanık akmaktadır. İşte bu depodan, yine plastik boru döşenerek on beş altına, yolun kenarına Mezarlık Çeşme yapılmıştır. Mezarlık Çeşme birkaç hayırsever tarafından yapılmıştır. Çeşmeden gelip geçenler, tarlaya gidenler ve köy hayvanları su ihtiyacını gidermektedirler. Çeşme, basit taş ve beton işçiliğiyle yapılmıştır. Bir kurnası ve hayvanların su içmesi için yapılmış ağarı bulunmaktadır. Çeşme suyu devamlı akmaktadır. O
7. AKÇAL ÇEŞME
Akçal Çeşme, Ayva Köyü’nün Akçal mevkiinde köye üç bucuk kilometre mesafede bulunmaktadır. Akçal dereden sol taraftaki yoldan çıkışta yolun kenarında bulunmaktadır. Korucu Mehmet Yılmaz’ a ait tarla içinden çıkan sudan alınmıştır. Su yaz kış akmaktadır. Tarladan yirmi metrelik boru içinde su çeşmeye getirilmiştir. Çeşme tek kurna olarak devamlı akmaktadır. Çeşme basit usulde taş, kum ve çimentodan yaptırılmıştır. Çeşmeyi köy sakinlerinde Mustafa OTMAN 1990’lı yıllarda yaptırmıştır. Çeşmeden fazla fayda sağlanmamaktadır. Özellikle yaz aylarında yabani kuş ve hayvanların uğrak yeri olmuştur. Çeşmenin yeri ağaçlı ve yeşilliklidir. Piknik yapmaya uygundur.
8. KÖSELİ ÇEŞME
Köseli Çeşme, Ayva Köyü’nün batı kısmında Kaldırımaltı mevkiinden sonra Akçapınar Köyü merasında bulunmaktadır. Kaldırımaltı tarlalarının batısında, Doğanalan Köyü arazilerinin alt tarafında ve Akçapınar köyünün Güneydoğu tarafında bulunmaktadır. Kaldırımaltı mevkiinden beş yüz metre patika yolla inilir. Gürgen ağaçlarının altından buz gibi su çıkar. Bu suyun önüne basit taş ve çamurdan yapılmış bir çeşme vardır. Küçük bir ağarı bulunur. Küçük bir boru ile ağara devamlı su akar. Daha önceleri Ayva Köyü ile Akçapınar çobanlarının uğrak yeridir. Bütün davarlar burada öğlenleyin su içerler. Hayvanlar dinlenirken çobanlar da kendi başlarına eğlenirler. İki köy arasındaki çocuklar iletişim sağlarlar. Oyun oynarlar. Öğle yemeklerini yerler. Daha sonra hayvanlarını otlatarak köylerine geri dönerler. Bütün yaz böyle devam eder. Son zamanlarda Köseli Çeşmeye uğrayan çoban sayısında azalma olmuştur. Yabani kuş ve hayvanların uğrak yeri olmuştur.
9. SOLUCAKPINARÇEŞME
Solucakpınar Çeşme, Ayva Köyü’nün köy deresi içerisinde bulunmaktadır. Sağında ve solunda Zekeriya CEYHAN’a ait olan bahçelerin arasında bulunmaktadır. Köy deresine girişte sağ tarafta on metre içeride yer almaktadır. Önceden bir pınardı. Su pınardan çıkar küçük bir havuzda birikip dereye akardı. 1980’li yıllarda Zekeriya CEYHAN suyu bir küçük boruya alarak birkaç taş ile örüp boruyu taşlar arasından vererek suyu akıtmıştır. Pınar suyunun ancak onda biri borudan akmaktadır. Diğer sular kenarlarda dereye akmaktadır. 10. LATİFİNÇEŞME
Latifin çeşme, köye yaklaşık beş yüz metre girişindedir. Pamukluk ve Belentarla arasındadır. Sağında Mustafa Efe’nin, solunda Ertan Dikler’in zeytinlikleri vardır. Bu iki zeytinlik arasında eski yol vardır. Bu yolun ağzındadır. Bu çeşmeyi Osman Balkış’ın damadı Fadıllı Köyü’nden Latif Enişte yaptırmıştır. Çeşmenin kırk metre yukarısında bir kuyu vardı. Bu kuyuyu kapatarak, kuyunun orta yerinden küçük bir boru ile çeşmeye su akıtılarak yapılmıştır. Çeşme tek musluklu ve tek havuzludur. Çeşmenin duvarı ve havuzu taş ve betondan yapılmıştır. Kışın suyu bolca aksa da yazın damla halinde akmaktadır. Buradan gelip geçen evcil ve yabani hayvanlar su içmektedir. İnsanlar bu suyu kullanmazlar. Çeşme 1974-1975 yıllarında yapılmıştır. Bu çeşme harap halde durarken, beş metre alt yanına aynı borudan su alınarak hayırsever Galip Turhan taş ve betondan 2010 yılında yeni bir çeşme yaptırmıştır. Şu anda yeni çeşme iş görmektedir.
11. KOKARPINARÇEŞME
Kokarpınarçeşme, köyümüzün batı kısmında, Çeyle tarlanın alt kısmında, Çayırlık mevkiinden Piren tarlaya giden yol üzerende ve köye bin beş yüz metre mesafededir. Bu çeşmenin suyu biraz koktuğu, tatlımsı ve yağlı olduğu için bu adı vermişler. Çeşmeni bir kurnası ve uzun bir havuzu vardır. Kokarçeşmenin suyu devamlı serçe parmağı kalınlığında akmaktadır. Önceleri evcil hayvanların gelip geçerken su içtikleri ve dinlenme yeri olarak kullanılmakta idi. Şimdilerde sadece yabani hayvanların ve kuşların su içtiği mekan haline gelmiş durumdadır. 1970 yılları başında Koca Mustafa’nın babası Halil Balkış yaptırmıştır. Kokarçeşme halen faal durumda akmaktadır.
12. DAĞÇEŞME
Dağçeşme, köyümüzün güney batısında Dağ Tarlaların ortasında, İbrahim Efe ile Halil Ayhan’ın tarlası arasında bulunmaktadır. Elli metre üst tarafından bir boru ile çeşmeye su gelmektedir. Çeşmenin bir oluğu ve uzunca bir havuzu vardır. 1968 yıllarında İsmail Ayhan yaptırmıştır. Merada otlayan hayvanların su içtiği bir mekandır. Çeşmenin geliş borusu harap olduğundan şu anda çeşmeden su akmamaktadır. Çeşme taş ve betondan yapılmıştır. 5. ABBAS ÇEŞME
Abbas Çeşme, Ayva Köyü’nün doğu tarafında yaklaşık iki kilometre mesafede Abbas denilen tarlanın içinde yer almaktadır. Köyün en yumuşak suyu buradadır. Dedelerimiz suları terazi ile tartmışlar en hafif ve en yumuşak su Abbas suyu çıkmış. Su tarlanın kenarından defne ağacının altından çıkmaktadır. Yine elli metre uzağında yine tarlanın yanından başka bir su daha çıkmaktadır. Fakat bu su yaz aylarında kurumaktadır. Su bir gözeden çıkmaktadır. Sudan bilhassa eskiden çobanlar ve hayvan sürüleri yararlanmakta idi. Gelen geçen çobanlar matarasını doldurur, hayvanlar suyunu içerdi. 1970’li yıllarda hayırsever insan İlyas BALKAN buraya bir çeşme yaptırmak ister. Yer sahibi damadı Hüseyin CEYHAN’dır. İzin alır ve buraya tek kurnalı bir çeşme yaptırır. Çeşme basit usulde taş, kum ve çimentodan yaptırılmıştır. İki metre genişliğinde ve bir metre boyundadır. Hayvanların su içmesi için de bir de ağarı vardır. Kırk senedir çeşme hizmet vermektedir. Daha sonra tarla el değiştirir. Tarlayı köyümüz halkından Nuri CEYLAN alır. Halen çeşme faaliyetini sürdürmektedir. Nuri CEYLAN bu suyu üç yüz metre aşağıya Pırnalık mevkiine getirerek, oraya yol kenarına bir çeşme yaptırmıştır. Nuri CEYLAN çeşmeyi 2013 yılında yaptırmıştır. Yılların çeşmesi şimdilerde yol kenarında gelen geçenlere hizmet vermektedir.
6. MEZARLIK ÇEŞME
Mezarlık Çeşme, Ayva Köyü’nün girişinde, su deposunun altında, mezarlık duvarının dibinde yer almaktadır. Bu çeşme 1994 yılından sonra yapılmıştır. Köy tarihinin en yeni çeşmelerindendir. Köy kanalizasyonu ve köye şebeke geldikten sonra yapılmıştır. Köy şebeke suyu, köyün doğu tarafında iki bin beş yüz metre uzaklıkta Gerdeme denilen yerin yanında bulunan Suçıkanın suyu getirilmiştir. Su plastik borular döşenerek, mezarlığın yanına on tonluk su deposu yapılarak, depoya getirilmiştir. Su deposu, 2009 yılında Bursa Büyükşehir Belediye’sine geçmiştir. Büyükşehir belediyesi depoya arıtma tesisi kurmuştur. Fakat şebeke suyun başı tam donanımlı olmadığı için en ufak yağmurda, sular bulanık akmaktadır. İşte bu depodan, yine plastik boru döşenerek on beş altına, yolun kenarına Mezarlık Çeşme yapılmıştır. Mezarlık Çeşme birkaç hayırsever tarafından yapılmıştır. Çeşmeden gelip geçenler, tarlaya gidenler ve köy hayvanları su ihtiyacını gidermektedirler. Çeşme, basit taş ve beton işçiliğiyle yapılmıştır. Bir kurnası ve hayvanların su içmesi için yapılmış ağarı bulunmaktadır. Çeşme suyu devamlı akmaktadır. O
7. AKÇAL ÇEŞME
Akçal Çeşme, Ayva Köyü’nün Akçal mevkiinde köye üç bucuk kilometre mesafede bulunmaktadır. Akçal dereden sol taraftaki yoldan çıkışta yolun kenarında bulunmaktadır. Korucu Mehmet Yılmaz’ a ait tarla içinden çıkan sudan alınmıştır. Su yaz kış akmaktadır. Tarladan yirmi metrelik boru içinde su çeşmeye getirilmiştir. Çeşme tek kurna olarak devamlı akmaktadır. Çeşme basit usulde taş, kum ve çimentodan yaptırılmıştır. Çeşmeyi köy sakinlerinde Mustafa OTMAN 1990’lı yıllarda yaptırmıştır. Çeşmeden fazla fayda sağlanmamaktadır. Özellikle yaz aylarında yabani kuş ve hayvanların uğrak yeri olmuştur. Çeşmenin yeri ağaçlı ve yeşilliklidir. Piknik yapmaya uygundur.
8. KÖSELİ ÇEŞME
Köseli Çeşme, Ayva Köyü’nün batı kısmında Kaldırımaltı mevkiinden sonra Akçapınar Köyü merasında bulunmaktadır. Kaldırımaltı tarlalarının batısında, Doğanalan Köyü arazilerinin alt tarafında ve Akçapınar köyünün Güneydoğu tarafında bulunmaktadır. Kaldırımaltı mevkiinden beş yüz metre patika yolla inilir. Gürgen ağaçlarının altından buz gibi su çıkar. Bu suyun önüne basit taş ve çamurdan yapılmış bir çeşme vardır. Küçük bir ağarı bulunur. Küçük bir boru ile ağara devamlı su akar. Daha önceleri Ayva Köyü ile Akçapınar çobanlarının uğrak yeridir. Bütün davarlar burada öğlenleyin su içerler. Hayvanlar dinlenirken çobanlar da kendi başlarına eğlenirler. İki köy arasındaki çocuklar iletişim sağlarlar. Oyun oynarlar. Öğle yemeklerini yerler. Daha sonra hayvanlarını otlatarak köylerine geri dönerler. Bütün yaz böyle devam eder. Son zamanlarda Köseli Çeşmeye uğrayan çoban sayısında azalma olmuştur. Yabani kuş ve hayvanların uğrak yeri olmuştur.
9. SOLUCAKPINARÇEŞME
Solucakpınar Çeşme, Ayva Köyü’nün köy deresi içerisinde bulunmaktadır. Sağında ve solunda Zekeriya CEYHAN’a ait olan bahçelerin arasında bulunmaktadır. Köy deresine girişte sağ tarafta on metre içeride yer almaktadır. Önceden bir pınardı. Su pınardan çıkar küçük bir havuzda birikip dereye akardı. 1980’li yıllarda Zekeriya CEYHAN suyu bir küçük boruya alarak birkaç taş ile örüp boruyu taşlar arasından vererek suyu akıtmıştır. Pınar suyunun ancak onda biri borudan akmaktadır. Diğer sular kenarlarda dereye akmaktadır. 10. LATİFİNÇEŞME
Latifin çeşme, köye yaklaşık beş yüz metre girişindedir. Pamukluk ve Belentarla arasındadır. Sağında Mustafa Efe’nin, solunda Ertan Dikler’in zeytinlikleri vardır. Bu iki zeytinlik arasında eski yol vardır. Bu yolun ağzındadır. Bu çeşmeyi Osman Balkış’ın damadı Fadıllı Köyü’nden Latif Enişte yaptırmıştır. Çeşmenin kırk metre yukarısında bir kuyu vardı. Bu kuyuyu kapatarak, kuyunun orta yerinden küçük bir boru ile çeşmeye su akıtılarak yapılmıştır. Çeşme tek musluklu ve tek havuzludur. Çeşmenin duvarı ve havuzu taş ve betondan yapılmıştır. Kışın suyu bolca aksa da yazın damla halinde akmaktadır. Buradan gelip geçen evcil ve yabani hayvanlar su içmektedir. İnsanlar bu suyu kullanmazlar. Çeşme 1974-1975 yıllarında yapılmıştır. Bu çeşme harap halde durarken, beş metre alt yanına aynı borudan su alınarak hayırsever Galip Turhan taş ve betondan 2010 yılında yeni bir çeşme yaptırmıştır. Şu anda yeni çeşme iş görmektedir.
11. KOKARPINARÇEŞME
Kokarpınarçeşme, köyümüzün batı kısmında, Çeyle tarlanın alt kısmında, Çayırlık mevkiinden Piren tarlaya giden yol üzerende ve köye bin beş yüz metre mesafededir. Bu çeşmenin suyu biraz koktuğu, tatlımsı ve yağlı olduğu için bu adı vermişler. Çeşmeni bir kurnası ve uzun bir havuzu vardır. Kokarçeşmenin suyu devamlı serçe parmağı kalınlığında akmaktadır. Önceleri evcil hayvanların gelip geçerken su içtikleri ve dinlenme yeri olarak kullanılmakta idi. Şimdilerde sadece yabani hayvanların ve kuşların su içtiği mekan haline gelmiş durumdadır. 1970 yılları başında Koca Mustafa’nın babası Halil Balkış yaptırmıştır. Kokarçeşme halen faal durumda akmaktadır.
12. DAĞÇEŞME
Dağçeşme, köyümüzün güney batısında Dağ Tarlaların ortasında, İbrahim Efe ile Halil Ayhan’ın tarlası arasında bulunmaktadır. Elli metre üst tarafından bir boru ile çeşmeye su gelmektedir. Çeşmenin bir oluğu ve uzunca bir havuzu vardır. 1968 yıllarında İsmail Ayhan yaptırmıştır. Merada otlayan hayvanların su içtiği bir mekandır. Çeşmenin geliş borusu harap olduğundan şu anda çeşmeden su akmamaktadır. Suyun başında bir su yalağı yapılmıştır. Bütün yabani ve evcil hayvanlar su ihtiyacını bu su yalağından karşılamaktadır. Çeşme taş ve betondan yapılmıştır.
13. MISTIKPINARI ÇEŞME
Mıstıkpınarı Çeşme, köyümüzün kuzeyinde, eski Fadıllı Köyü yol üzerinde, köye iki kilometre mesafede bulunmaktadır. Bu çeşme, yolcuların su ihtiyacını karşılamak üzere yapılmıştır. Çünkü, bu yol Ayva Köyü, Fadıllı Köyü, Akçalar Köyü ve Bursa bağlantı yoludur. Bütün köylüler Bursa’ya gelip giderlerken yaya olarak bu yolu kullanırlarmış. Bursa’dan gelen köylü ve yolcular bu çeşme başında dinlenirler, yorgunluklarını atarlarmış. Bu çeşmenin olduğu yerden köy görünürmüş. Bu çeşmeyi Ahmet Ayhan hayırsever köylü yaptırmış. Çeşmenin suyu elli metre üst taraftan önceleri küçük künk ile gelirmiş. Daha sonraları demir boru ile getirmişler. Çeşme basit taş ve betondan yapılmıştır. Çeşmenin başında iki tane meşe ağacı bulunmaktadır. Çeşmeyi Hoca lakaplı köylü yaptırmış. 1980’li yıllarda tamir ettirilmiş. Şu anda çeşme sadece yabani hayvanların uğrak yeri haline gelmiş. Köy yolu diğer taraftan yapılınca, bu yol kestirme yaya yolu olarak kalmış.
14. AYVA ÇEŞME
Ayva Çeşme, Ayva Köyü’nün çeşme başı denilen, Ayvaini Mağarası çıkış yolu üzerinde bulunmaktadır. Bu çeşme Ayva Köyü Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği tarafından Temmuz 2013 tarihinde yaptırılmıştır. Çeşmenin suyu, çeşme başının suyunun çıktığı yerden, otuz metre ileriden bir boru ile gelmektedir. Günümüzün modern çeşmelerini andırmaktadır. Çeşme, ayva şeklinde iki metre boyunda, bir bucuk metre çapında yapılmıştır. Etrafında dört Osmanlı musluğu bulunmaktadır. Suyun aktığı yere yarım metre genişliğinde gider yeri yapılmış olup, plastik boru ile dereye bağlanmıştır. Çeşme ayva sarısı rengine epoksi boya ile boyanmıştır. Çeşmenin etrafı dökme kaldırım taşlarıyla döşenmiştir. Dört ahşap direk üzerine yine ahşap çatı yapılmıştır. Çatının üzeri yonca çıngıl ile örtülmüştür. Çeşmenin iki tarafına gönder dikilmiştir. Özel günlerde sağ direğe Türk Bayrağı, sol direğe Ayva Köyü Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği flaması asılmaktadır. Bu çeşme Ayva Köyü’nün sembolü haline gelmiştir. Buraya pikniğe gelenler, gezintiye çıkanlar bu çeşmeden yararlanmaktadırlar. “SU AYVA’DAN İÇİLİR”, sloganı ile değer kazanmıştır.

2.KUYULAR
1.YELPINARI KUYUSU
2.SADETTİNİN KUYU
3.OKUL KUYUSU
4.KARAKOLUN KUYU
5.ELLEZİN KUYU
6.BELENTARLA KUYU
7.PAMUKLUK KUYU
8.BOZOĞLAN KUYU
9.KALDIRIMALTI KUYU
10.AKÇAL KUYU
11.KOCA MUSTAFA’NIN KUYU
12.OSMAN BALKIŞ’IN KUYU
13.DAĞ KUYU
1.YELPINARI KUYUSU
Yelpınarı kuyusu, Ayva Köyü’nün doğu tarafında, Unçukuru Köyü yolu üzerinde, köye iki kilometre mesafede Yelpınarı denilen yerde bulunmaktadır. Yolun hemen kenarında meşe ağaçlarının altında yapılmıştır. Kuyu altı metre derinliğinde ve yüz yirmi santimetrekare çapındadır. Kuyunun etrafı taşlarla örülmüştür. Yerden yetmiş santimetre yüksekliğinde korumalık taştan örme duvar yapılmıştır. Yaz kış suyu devamlı bulunmaktadır. Önceden çobanların, yolcuların ve yolu düşen avcıların su ihtiyacını karşıladığı yerdir. Kuyu hale eski ihtişamı ile ayakta durmaktadır. Yalnız müşterileri azalmıştır. Kuyu 1970 yılları başlarında İlyas Balkan hayırsever köylü yaptırmıştır.
2.SADETTİN’İN KUYU
Sadettin’in Kuyu, Ayva Köyü’nün beş yüz metre batısında, köy yolu ile Doğanalan Köyü yol ayrımında bulunmaktadır. Sadettin Kılıç, bu kuyuyu yaptırdığı için, yaptıranın ismini vermişler ve öyle anıla gelmiştir. Kuyu yedi sekiz metre derinliğinde, yüz elli santimetre çapındır. İç kısmı taşlarla örülmüş olup, toprak üstü bölümü seksen santimetre yüksekliğindedir. Kuyunun üzerine basit kaldıraçlı su çekme teşkilatı yapılmıştır. Kaldıraç olara iki ağaç direk dikilmiş, direklere bir direk daha bağlanmış, üçüncü direğe bir ip ve ipin ucuna su kovası bağlanmış. Bu sistem ile kuyudan su çekiliyor. Kuyu suyundan yolcular, çobanlar ve bütün köylüler yararlanıyor. Sadettin’in Kuyu 1960’lı yıllarda yapılmış. Kuyunun ömrü kısa olmuş. 1974 yılında yol yapımı sırasında yol altında kalmış. Şu anda kuyudan her hangi bir eser kalmamıştır.
3.OKUL KUYUSU
Okul Kuyusu, köy okulunun içinde bulunmaktadır. Bu kuyu okul çocuklarının su ihtiyacının karşılamak için yapılmıştır. Çünkü okul yapıldığında köyde su şebekesi yoktu. Kuyu okul bahçesinin içinde yer almaktadır. Kuyu on metre derinliğinde ve yüz elli metre santimetre çapında yapılmıştır. Kuyunun üstü kapatılmış ve üzerine tulumba konmuştur. Tulumba el ile çekilmektedir. Tulumbanın içine bir miktar su konup, kol inip kaldırıldığında su gelmektedir. Su akan yere elli litrelik depo yapılmış. Deponun altına iki musluk takılmıştır. Bu musluklardan su içilmektedir. Yaz kış devamlı su bulunmaktadır. Kuyu 1965 yılından beri hala ayaktadır.
4.KARAKOLUN KUYU
Karakolun Kuyu, köy okulunun doğu tarafındaki, köye girişte sağ taraftaki evin sahibine ait kuyudur. Ayva Köyü 1949 yılında büyük sel felaketi yaşadığında, köyün orta yerindeki Ahmet Ayhan’a ait ev yıkıma maruz kalmış. Yeni evini köyün çıkışına, evlerin olmadığı yere yaptığı için Ahmet Ayhan’a Karakol lakabı takmışlar. Genelde karakollar yerleşim yerinin uzağında kurulurmuş. Ahmet Ayhan köy çeşmesine uzak olduğu için evinin önüne su kuyusu açtırmış. Su kuyusu, altı metre derinliğinde ve yüz yirmi santimetre çapında yaptırmıştır. İçini taş ile ördürmüştür. 1960’lı yıllarında kuyu açılmıştır. Köye şebeke suyu gelesiye kadar kuyu suyu kullanılmıştır. Kuyu şahsa ait olduğu için sadece kendisi kullanmıştır. Şu anda üzeri kapalı olarak durmaktadır. Ahmet Ayhan’ın vefatından sonra oğlu Halil Ayhan köyden gittikten sonra evi Ali Üzel’e satmış. Ali Üzel’de eski evi yıktırıp yerine tek katlı betonarme ev yaptırmıştır.
5. ELLEZİN KUYU
Ellezin Kuyu, Köyün altı yüz metre batısında, Belentarla’ların üst tarafında, Çal yolu çatrığında, harman alanın yanında bulunmaktadır. Kuyu 1960’lı yılların sonunda açılmıştır. Kuyuyu hayırsever İlyas Balkan yaptırmıştır. Kuyu altı metre derinliğinde ve yüz yirmi santimetre çapındadır. Kuyudan yoldan gelen geçen herkes su içerdi. Kuyu da bir ipe bağlanmış kova bulunurdu. Kova ile su çekilir ve sudan istifade edilirdi. Yan tarafında eski harman yerleri vardı. Özellikle harman zamanı bu kuyudan faydalanılırdı. Doğanalan yolu genişletme çalışmaları sonucu kuyunun üzeri kapatılmış. Kuyu öylece açılmayı beklemektedir.
6. BELENTARLA KUYU
Belentarla kuyu, köyün beş yüz metre batı tarafında, Belentarla’ların arasında eski yol üzerinde, sağında Mustafa Efe’nin, solunda Ertan Dikler’in zeytinlikleri arasında eski yol vardır. Bu yolun orta yerinde bulunmaktadır. Bu kuyu yine yoldan gelip geçenler, çobanlar, yolcular kullansın diye yapılmıştır. Kuyu 1960 yıllarında yapılmıştır. Kuyunun ömrü az olmuştur. Çünkü, köy yolu açılınca bu ara yol kullanılmaz olmuş. Kuyuya bağlı olarak kırk metre alt tarafına kuyu kapatılarak, alttan bir demir boru ile çeşmeye bağlanmıştır. Latif’in Çeşme diye anılmaktadır.
7. PAMUKLUKKUYU
Pamuklukuyu, köyün altı yüz metre batı tarafında, Pamukluk tarlaları ile Kerimtarla arasında bulunan eski yol üzerinde bulunmaktadır. Pamuklukkuyu, Belentarlakuyu ile aynı yol üzerinde yapılmıştır. Beş yüz metre daha aşağıdadır. Bu kuyu yine yoldan gelip geçenler, çobanlar, yolcular kullansın diye yapılmıştır. Kuyu 1960 yıllarında yapılmıştır. Kuyu Ahmet Ceylan tarafından yaptırılmıştır. Kuyu yedi metre derinliğinde ve yüz yirmi santimetre çapındadır. Kuyu tütün ekimlerinde, tütün ekim için su alınarak kullanılmıştır. Kuyunun ömrü az olmuştur. Çünkü, köy yolu açılınca bu ara yol kullanılmaz olmuş.
8. BOZOĞLANKUYU
Bozoğlankuyu, köyün bin metre batısında, Ramazan Otman’a ait Bozoğlan tarlasının orta yerinde, Doğanalan yolunun elli metre aşağısında bulunmaktadır. Kuyu tarla sahibi Ramazan Otman tarafından 1970’li yılların başında açılmıştır. Kuyu altı metre derinliğinde ve doksan santimetre çapındadır. Kuyu hayvanların sulanması, çobanların su ihtiyacını karşılaması ve tarlada ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere yapılmıştır. Yaz kış devamlı içinde su bulunmaktadır. Tarla sahibi öldükten sonra mirasçıları tarlayı Cemalettin Korucu’ya satmışlar. Cemalettin Korucu bu kuyu yerine, iki tane on metre derinliğinde ve on metre çapında kuyu açtırmıştır. Kuyuların etrafı taşlarla örülmüştür. Şu anda kuyulardan sadece yabani hayvanlar yararlanmaktadır.
9. KALDIRIMALTI KUYU
Kaldırımaltı Kuyu, Köyün iki bin beş yüz metre batısında, Kaldırımaltı tarlaların, eski Doğanalan yolu üzerinde, İlyas Balkan’a ait tarlanın alt tarafında bulunmaktadır. Kuyu 1960’lı yılların sonunda açılmıştır. Kuyuyu hayırsever İlyas Balkan yaptırmıştır. Kuyu altı metre derinliğinde ve yüz yirmi santimetre çapındadır. Kuyunun içi taş ile çevrilmiştir. Çevresi seksen santimetre yüksekliğinde taş beton ile örülmüştür. Kuyudan yoldan gelen geçen herkes su içerdi. Kuyu da bir ipe bağlanmış kova bulunurdu. Kova ile su çekilir ve sudan istifade edilirdi. Kaldırımaltı tarafına giden bütün çobanlar buraya uğrar, sularını içer, mataralarını doldurur, yollarına devam ederlerdi. Bilhassa yolcuların duraklayıp su içmeden geçmezlerdi. Kuyu hale ayakta durma çabası içindedir. İçine bazı yabancı madde atmalarına rağmen içinde devamlı su bulunmaktadır.
10. AKÇAL KUYU
Akçal Kuyu, köyümüzün üç bin beş yüz metre batısında, Akçal mevkiinde, Mehmet Yılmaz (Korucu Mehmet)’ın tarlasının alt kısmında bulunur. Basit bir kazı ile dört metre derinliğinde ve bir metre çapında yapılmıştır. Kuyu basit taş ile örülmüş ve üzeri açık bırakılmıştır. Kuyuyu tarla sahibi Mehmet Yılmaz 1960’lı yıllarda yaptırmıştır. Önceleri hayvanların ve insanların su ihtiyacını karşılıyordu. Tütün ekimi zamanında, ekim için su alınıyordu. Yaz kış devamlı kuyunun içinde su bulunmaktadır. 1990 yıllarında Mustafa Otman, kuyunun suyunu boru ile alarak, yirmi metre yolun alt tarafına basit bir çeşme yaptırmıştır. Kuyunun üzeri kapatılarak işlevine son verilmiştir.
11. KOCA MUSTAFA’NIN KUYU
Koca Mustafa’nın Kuyu, köy içinde kendi evinin önünde bulunmaktadır. Kuyu 1960’lı yıllarında açılmıştır. Kuyuyu Mustafa Balkış kendisi yaptırmıştır. Kendisinin su ihtiyacı için yaptırmıştır. Çünkü o zamanlar köyde su şebekesi yoktu. Kuyu sekiz metre derinliğinde ve yüz yirmi metre çapındadır. Çevresine bir metre yüksekliğinde koruma duvarı yaptırmıştır. Bir ipin ucuna kova bağlayıp, suyu kova ile çıkarıyordu. Köye 1994 yıllarında su şebekesi gelince kuyu da işlevini yitirmiş oldu. Kuyunun üzeri kapalı olup, içinde hala su bulunmaktadır.
12. OSMAN BALKIŞ’IN KUYU
Osman Balkış’ın Kuyu, köy içinde kendi evinin önünde bulunmaktadır. Kuyu 1965’li yıllarında açılmıştır. Kuyuyu Osman Balkış kendisi yaptırmıştır. Kendisinin su ihtiyacı için yaptırmıştır. Çünkü o zamanlar köyde su şebekesi yoktu. Kuyu altı metre derinliğinde ve yüz yirmi metre çapındadır. Çevresine bir metre yüksekliğinde koruma duvarı yaptırmıştır. Bir ipin ucuna kova bağlayıp, suyu kova ile çıkarıyordu. Köye 1994 yıllarında su şebekesi gelince kuyu da işlevini yitirmiş oldu. Kuyunun üzeri kapalı olup, içinde hala su bulunmaktadır.
13. DAĞ KUYU
Dağ Kuyu,köyün üç kilometre güney kısmında, dağ tarlaların orta yerinde, Mehmet Ceyhan’a ait tarlanın üst kısmında yer almaktadır. Kuyu 1967 yıllarında açılmıştır. Kuyu yaklaşık altı metre derinliğinde, doksan santimetre çapında yapılmıştır. Kuyuyu Mehmet Ceyhan kendisi açtırmıştır. Kuyudan çobanlar, hayvanlar, yabani hayvanlar su ihtiyacını buradan karşılıyorlardı. Kuyunun etrafına korumalık yaptırılmış ancak korumalık yıkılmıştır. Kuyunun içinde devamlı yaz kış su bulunmaktadır. Kuyunun içine taş toprak kaçmış ve derinliği azalmıştır. Buna rağmen hala ayakta durmaya çalışmaktadır.
HOŞ GELDİNİZ
 
WEB SİTE ALAN ADI ALMAK İÇİN
TIKLA
Web Hosting
Facebook'ta BEĞEN
 
 
Şimdiye kadar 127081 ziyaretçiAyvaköy'ü gezdi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol