AYVA KÖYÜ ESKİ MEDENİYETLERİ

AYVA KÖYÜ YAŞAMIŞ ESKİ MEDENİYETLERİ
1.KRAL KIZININ TAŞ
Ayva Köyü’nün iki kilometre kuzeyinde, köy deresinin orta yerine denk gelen dere kenarında bir yerdir. Eski Ayva-Fadıllı yolunun elli metre sağ tarafında kalır. Eski yoldan giderken Ayazma mevkiine varmadan sağ tarafta, dere kenarında yaklaşık yüz metre yüksekliğinde ve elli metre genişliğinde bir taş vardır. Bu taşın tam orta yerinde bir insanın oturabileceği kadar yapma bir oyuk vardır. Bu taşa Kral Kızının Taşı denir. ( Efsane: Kralın güzel kızı birisine aşık olur. Kral, kızı aşık olduğu kimseye vermek istemez. Kız aşık olduğu kimseye kaçmaya karar verir. Bunu duyan kral bu taşın içine yer yaptırır. Kızı bu yere hapseder. Gelen-geçen de bu olaya hayretle bakarlar.) Bu taşın karşı tarafında eski temel yerleri vardır. Köy deresi üzerinde yedi değirmen olduğu söylenir. Bu yedi değirmenden birisi de burada bulunduğu tahmin edilmektedir. Söylentilere göre karşıki taşların birinde kantar ve yılan resimleri olduğu söylenir. Kral Kızının Taşı çevresi birçok hazine avcılarının uğrak yeri olmuştur. Taşın altı, üstü ve yan tarafları kazılmıştır. Yine iki yüz metre aşağıdaki Ayazma Taşı’nın altı 1990 yıllarda özel izinli kazma izni ile kazılmıştır. Her hangi bir bulguya rastlanmamıştır. Ocak 2013 tarihinde kaçak kazıcıların bir çok kazma ve kürekleri bulunmuştur. Burada Frigyalılar’ın yaşadığı tahmin ediliyor.
2.MISTIK PINARI
Ayva Köyü’nün bir kilometre Kuzey Batı tarafında bulunur. Mıstık Pınar bahçelerinin üst tarafında yer alır. Oturak Kaya mevkiinin iki yüz elli metre üstünde (batı tarafında) yer alır. İlyas Balkan’a ait bir bahçe vardır. Bahçenin hemen yakınında elli metre yüksekliğinde bir taşın altından su çıkar. Bu suya Mıstık Pınarı denir. Bu bahçeler buradaki su ile sulanır. Bu pınarın yanında bulunan taşta oda şeklinde bir ev vardır. Taş oyularak oturma yerleri yapılmış. Yontma taş devreni andıran mimari yapı vardır. Kimin zamanında ve ne amaçla yapıldığı bilinmemektedir. Yine iki yüz metre kuzeyinde mağaralarda insan ve hayvan figürlerine rastlanmaktadır. Bu taşın etrafı defineci avcılarının uğrak yeri olmuştur. Taşın etrafında bir çok kaçak kazı yapılmıştır.
3. KIL EVLERİ
Ayva Köyü’nün kuzey doğu istikametindedir. Aşağı Bahçelerin altındadır. Köy deresinin kenarındadır. Kara Mustafa Uçar’ın tarlasının bulunduğu yerdir. Bu çevrede bir çok bina temelleri bulunmuştur. Ancak şu anda her hangi bir iz kalmamıştır. Köy deresi üzerinde yedi değirmen olduğu söylenir. Bu yedi değirmenden birisi de burada bulunduğu tahmin edilmektedir. Burası kim tarafından kullanıldığı bilinmemektedir.
4. SU DEĞİRMENİ
Ayva Köy Deresi üzerindeki yedi değirmenden birisi olan yerdir. Köy deresinin yaklaşık beş-altı yüz metre üzerindedir. Ayva bahçelerinin yanındadır. Köy deresinden değirmene kadar eski yol gitmektedir. Hala binası ve eşyaları vardır.Taşı, boruları, binası, yolu, meydanı ve diğer eşyaları durmaktadır. 1970’li yıllarda faal olarak çalışmakta idi. Şu anda metruk halde bulunmaktadır. Değirmeni en son Hüseyin Uçar çalıştırmış. Değirmen yakın tarihin eserlerindendir.

5.İNÖNÜ
Ayva Köyü’nün doğu tarafında, köy deresine inerken sağ tarafta kalan yüksekte kalan bahçeliklere verilen addır. Şu anda Süleyman Otman, Ali Turhan, Niyazi Turhan ve Fatma Orhan’a ait bahçeler vardır. Bulunduğu mevki itibari ile iki bin metrekare kadardır. Doğu tarafında Kızanpınar denilen dere, batı tarafında köy evleri vardır. Kuzey tarafı çukur, güney tarafı yüksekçe köfekeden taş yığını vardır. Köfekeden taşlar, zamanla çeşme başından akan suların oluşturduğu köfeke taşlar meydana gelmiştir. İnönü içinde uzun temeller bulunmuştur. Temeller köfeke denilen taşların içine kadar gitmektedir. Yer sahiplerinin yerlerini işlerken bu temel taşlarına rastlamışlardır. Köfeke taşlarının içinde küçük mağaracıklar vardır. İnöünü mevkiinin üst tarafında Çeşmebaşı bahçelerinde de temel taşlarına, eski yanık tuğla parçalarına, kumlu harç parçalarına rastlanmıştır.(Ali Turhan) Yine Zekeriya Ceyhan’a ait bahçenin kenarlarında küçük mağaralar vardır. Bu bölge de definecilerin uğrak yeri haline gelmiştir. Her gelen bu bölgeye uğramada geçmemiştir. (Zekeriya Ceyhan). Daha önceleri ve yakın zamanda (1990’lı yıllarda) çoğu kez kazılmıştır. Çeşmebaşı’ndaki taşın dip tarafı dahi nasibini almıştır. Kaç defa definecileri jandarma yakalayıp götürmüştür. ( Rivayet: 1949 yılı Ağustos-Eylül ayında afat olmuştur. Yani çok yağmur yağıp her tarafı sel götürmüştür. Ayva Köyü’nün bazı evleri yıkılmış, bazı evler hasar görmüş ve köyün alt tarafı selden kaymıştır. Bu afattan birkaç gün önce Alman ve Bulgar olduğu söylenen kimseler gelmişler. Çeşme başında hazine olduğunu söylemişler. Çeşmebaşı’na gidip hazine yerini keşfetmişler. Ertesi günü kazarız diyerek köye dönmüşler. O gece büyük afat oluyor. Her tarafı sel götürüyor. Köy dersi içinde bulunan asırlık çınar ağaçlarını dahi yerinden söküp götürüyor. Yukarıdan gelen suları Ayvaini Mağarası almıyor, taşın her tarafından seller akıyor, sular fışkırıyor. Birkaç gün sular bu şekilde akıyor. Daha sonra hazine var denilen yere vardıklarında gözlerine inanamıyorlar. Ayvaini Mağara sularının geldiği ve şu anda Hüseyin Otman’a ait bahçenin dere kenarında dokuz adet çukur buluyorlar. Bu çukurlar hazine küplerinin bulunduğu yerler olduğu söyleniyor. Birkaç köylü dere kenarlarında altın, gümüş veya bronz sikke buldukları söyleniyor. ) Yine bu bölgeni tam karşısında Sivrikaya’nın kenarlarında eski sikkelerin bulunduğu söyleniyor. (Mehmet Turhan).
6. SIRÇALIK
Sırçalık Ayva Köyü’nün hemen üst tarafında, mezarlığın karşı tarafında Halil Dikler ile Şaban Arıca’nın tarlalarının arasında kalan bölümdür. İki tarla arasında göl manzaralı bir yerdir. Yaklaşık bin metrekare yer alan içerisini kaplar. Burada eski Roma ve Bizans dönemine ait temel kalıntıları bulunmuştur. Bulunan kalıntılar işe yaramaz denilerek parçalanmış. Tepe gibi yüksekçe olan yerde yanık mezarlar bulunmuştur. Mezar kalıntıları bazı şahıslar tarafından kazılmış ve harap edilmiştir. Temel kalıntıları ise zamanlar bozulmuş veya köylüler çift sürerken dağılmıştır. Şu anda herhangi bir şey görünmemekle beraber kiremit ve tuğla parçalarına rastlanmaktadır.(Hali Dikler)
7.PAMUKLUK
Burası köy yolunun beş yüz metre yerindedir. Haşim Dikler’e ait bağ ile Hüseyin Otman’a ait tarla arasında kalır. Pamukluklara ve Kavakbağlara giden yol üzerindedir. Bu yol üzerinde üç adet lahit taş bulunmaktadır. Lahit (mezar taşı) taşın ikisi yoldan yaklaşık yüz metre ileridedir. Diğer lahit taş ise az ileride Kavakbağ yolu üzerindedir. Lahit taşlar iki metre uzunluğunda, altmış santimetre genişliğinde, elli metre yüksekliğindedir. Lahit taşlar beş-altı yüz kilogram vardır. Yalnız taşların üzerindeki kapakları yoktur. Ya kırılıp parçalandı veya birileri tarafından başka yere götürüldü. Bu konuda her hangi bir bilgi yoktur. Pamukluk tarafında birkaç ev kalıntılarının olduğu söyleniyor.(İsmail TURHAN)
8.YOKUŞ BAŞI
Yokuş Başı, köy yolunun bir kilometre girişindedir. Halil Arıcı’ya ait Kerimtarla denilen yerin kuzeyinde Uluabat Gölü’ne bakan sırtta kalır. Burada Roma ve Bizans dönemine ait mezarlar bulunmaktadır. Bu mezarların bir kısmı yanık mezardır. Bazı tarihi eser kazıcıları bu mezarları kazmış. Mezarların içinden topraktan yapılmış eşyalar çıkmış. Bu eşyaların bir kısmı Bursa Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Yine bu çevrede eski ev kalıntıları bulunmuş. Taş, tuğla gibi malzemeler çıktığı söyleniyor. Bu alan bodur orman alanı içindedir.
9.ÇALTARLA
Çaltarla, köyün batı tarafında, köye bir kilometre mesafede, Yokuş Başı mevkiinin tam Güneybatı tarafında beş yüz metre mesafede bulunmaktadır. Abdullah Otman’a ait tarla ile Ömer Kılıç’a ait tarlanın arasında çalılık içinde yer alır. Yine buradan Uluabat Gölü manzaralıdır. . Burada Roma ve Bizans dönemine ait mezarlar bulunmaktadır. Bu mezarların bir kısmı yanık mezardır. Bazı tarihi eser kazıcıları bu mezarları kazmış. Mezarların içinden topraktan yapılmış eşyalar çıkmış. Bu eşyaların bir kısmı Bursa Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Yine bu çevrede eski ev kalıntıları bulunmuş. Taş, tuğla gibi malzemeler çıktığı söyleniyor.
10.SANDIKLI
Sandıklı, Ayva Köyü’nün batısında, köye iki kilometre mesafede, Sait Arıcı’ya ait tarlanın başında bulunmaktadır. Tarlanın güneyinde otuz metre yüksekliğindeki taşın üstünde, Uluabat Gölü manzaralı yerde iki adet lahit (mezar taşı) bulunmaktadır. Bu lahitlerin kapakları vardır. Lahitler yaklaşık beş-altı yüz kilogram ağırlığındadır. Taşların içi oyulmuş, üzerlerinde kapakları vardır. Lahitlerin içi boştur. Lahit kapakları da üç yüz-dört yüz kilogram ağırlığındadır. Her halde bu lahit taşlar sandığa benzediği için buraya Sandıklı adını vermişler. Sandıklı’nın etrafında eski Roma ve Bizans mezarları bulunmaktadır. Burasını da defineciler kazmışlar. Yer yer kazı yerleri görünmektedir.
11.İNCİRLİK
İncirlik, Ayva Köyü’nün batı kısmında, üç kilometre mesafede, Tavşandere mevkiinin üst tarafında, Ali Ceyhan, Veli Ceyhan, Halil Dikler’in tarlalarının bulunduğu yerin kuzey tarafındaki tepe olan yerin adıdır. Bu tarlalarda aynı ad ile tanınır. Tepenin üst kısmında mezar yerleri bulunmuş. Tepenin kuzey kısmında mağarada kemik kalıntıları bulunmuştur. Tepe üzerinde tuğla ve harç kalıntılarına rastlanmıştır. Tahminen Roma dönemine ait kalıntılar olduğu sanılmaktadır. Burası da diğer yerler gibi definecilerin uğrak yeri haline gelmiştir. Mağaranın giriş ve çıkışlarını kazmışlardır.
12.AKÇAL
Akçal, Ayva Köyü’nün batısında, üç bin beş yüz metre mesafede,tarların orta yerinde, İsmail Otman ve Hüseyin Otman’a ait olan tarlaların arasında bulunmaktadır. Burada taş yığınları ve meşe ağaçları vardır. Burada bina yerleri tespit edilmiştir. Yukarıdan iki kilometre mesafedeki Köseli denilen yerden kiremit künklerle su getirildiği sanılmaktadır. Beş yüz metre yukarıdaki tarlalarda su kanalları bulunmaktadır. Hatta buraya Mahmut’un mezarı da denmektedir.
HOŞ GELDİNİZ
 
WEB SİTE ALAN ADI ALMAK İÇİN
TIKLA
Web Hosting
Facebook'ta BEĞEN
 
 
Şimdiye kadar 128549 ziyaretçiAyvaköy'ü gezdi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol